Daha iyi ve sürdürülebilir bir gelecek için Better-Cotton: İyi Pamuk

2005 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde kurulup faaliyetlerine başlayan ve “Daha İyi Pamuk Tüketiciler için İyi + Çevre için İyi” anlamına gelen Better Cotton Hareketi (Better Cotton Initiative – BCI) katılımcıları arasına Menderes Tekstil de dahil oldu. Dünyada yeni ürün vermeye başlayan uygulamayı Ege’de ilk hayata geçiren yine Menderes Tekstil oldu.

Söke ve Sarayköydeki pilot bölgelerde başlayan ve önümüzdeki 6 ay içinde ürün vermesi beklenen Better Cotton, sürekli alıcı bulacağı için mevcut pamuk üretimine alternatif olarak görülüyor. Yerli pamuk üreticilerinin primler nedeniyle zorluk yaşadığı ve pamuk alıcılarının ithalat yapmak zorunda kaldığı son yıllarda, pamuk üreticisi ve alıcının yüzünü güldürecek Better Cotton yöntemi Türkiye’de ilk kez Ege Bölgesinde belirlenen pilot alanlarda uygulamaya geçti. IKEA ile işbirliği yaparak Better Cotton üretecek olan Menderes Tekstil, bu girişimin Türkiye’de yayılmasına öncülük edecek.

Better Cotton Initiative (BCI) Hindistan, Pakistan başta olmak üzere Brezilya ve Afrika’nın Mali ülkesinde ulusal konseyler oluşturarak pamuk üretimini sürekli kontrol altında tutuyor. Türkiye de henüz Better Cotton Konseyi bulunmadığını ve bu uygulamaya bireysel olarak girdiklerini kaydeden Menderes Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Göksan, uygulamanın gün geçtikçe yayıldığını belirtti. Ulusal konsey kurulduğunda Türkiye’de de bu yöntemler geliştirilip kullanılacak. Göksan, “Biz kendi çapımızda, müşterimiz istediği için ve Hindistan ile Pakistan’a esir olmamak için bu uygulamaya geçtik. Bu ikisi aslında ithalatçı ülkeler. İhracata koydukları kota hala devam ediyor. Dolayısıyla biz Towards Better Cotton diye bir organizasyon içindeyiz. Birtakım yöntemler uygulandığında konseye dahil olmasanız bile bu uygulamaya izin veriyorlar. Uygulamanın avantajlarına değinen Göksan, dışa bağımlı olmamak ve sürekli alıcı bulmak için girişimin Tarım Bakanlığı tarafından teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Göksan, “İstenen pamuğu karşılayamadığımızda Hindistan Pakistan ve Brezilya’dan Better Cotton almamız gerekecek, ancak rekabet şansımız azalacak. IKEA ve Adidas gibi firmalar önümüzdeki birkaç yıl içinde ihtiyaçlarının tamamını bu pamukla karşılamak isteyecekler. Bu sistem aynı zamanda çalışanların iyi koşullarda çalışması, çocukların çalışmaması gibi, geleceğe yönelik sürdürülebilir anlayışta iyileştirmeleri de getiriyor. Çiftçinin yıllık değerlendirme toplantılarına katılıp kayıt tutması gerekiyor. Her yıl daha az kimyasal daha az su gibi şartlar var. Yıllık toplantılarda her ülkenin özel koşullarına göre yöntemler geliştirilmesi konuşuluyor. Ayrıca bu sistem maliyetleri de düşürme avantajına sahip, çünkü ilacın, suyun daha az kullanımını gerektiriyor.”

Neden Better Cotton?

Geçen yıl yaşananların kendileri için tarihi olduğunu hatırlatan Göksan, New York Borsası’ndaki dalgalanmadan çok etkilendiklerini ve ihtiyacı Türkiye’den karşılamak istediklerini belirterek, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl, birçok politikanın yanlış olduğunun ve başımıza neler gelebileceğini gösteren tarihi bir yıl oldu. Önce Çin’de eylül ayında kar yağdı. Arkasından Pakistan da sel baskınları oldu. Sonra Hindistan ihracatı durdurdu. Ağustos-Eylül aylarında bunlar meydana geldi. Pamuğu belirleyen New York borsası, paranın gidecek yeri olmadığı için emtia borsalarına yöneldiler. Bu borsalar haberle yürüyen ve arz-talep dengesine çok hassas borsalar. Sermaye baktı ki muazzam bir talep var. Arz ve tüketimin 93’ten beri en düşük seviyeye geldiği fark edildi. Borsada roket formasyonu oldu, sürekli dik çıkan bir şekilde. Bu spekülasyon fiziksel taleple de desteklenince, firmalar alışa geçince pamuk fiyatı böyle yükseldi. Türkiye aşağı yukarı 21 milyar dolarlık tekstil ihracatı yapıyor. Toplam ihracatın yüzde 20’si buradan geliyor. İhtiyacımız olan pamuğun üçte birini yetiştirebiliyoruz. Amerika’nın en büyük 2. alıcısıyız. Bu kadar dışa bağımlılık doğru değil. Aksi halde kötü bir senaryo ile karşı karşıya kalacağız. Pamuk fiyatları çok düşük gelişince üretici bundan kaçtı. Dünyada pamuk stratejik ürün olarak değerlendiriliyor ve her ülke sübvansiyon uyguluyor. Türkiye’de de bu destek gerekiyor. Üreticiyi yalnız bırakmamak gerekiyor. Türkiye gibi bir tarım ülkesinde ithalat yapmak üzücü. Ben fabrikama istihdam yaratmak için güvenilir ve sürekli kaynaklardan pamuk almak istiyorum” diye konuştu.

Teşvik edilmeli

Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz ise Türk üreticinin Better Cotton’a ulaşmasının zor olmadığını, devletin bu sistem için teşvik uygulaması gerektiğini vurguladı. Kocagöz, “Bu tür organizasyonların birtakım gizli politikaları olduğunu düşünüyorum. Bizim tekstilcimiz büyük firmalardan 3-4 yıl önce baskı görmeye başladı. Dünya tekstil devleri Better Cotton girişimini destekliyorlar. Türk üreticileri kalite anlamında çok üstün ve bu firmalar da Türkleri tercih ettikleri için Better Cotton üretmeleri ya da almaları için baskı uyguluyorlar. Sonuç olarak pamuğun çevreye duyarlı üretimini de teşvik ettiklerini söyleyecekler. Geçen yıl pamukta hepimizin ders alma yılıydı. Büyük firma Better Cotton almak için zorladı, piyasalar böyle olunca buradaki üretici zor durumda kaldı. Dolayısıyla bizim her zaman söylediğimiz, üretimin aslında talebin üçte ikisini karşılayabileceği yönünde. Sadece Better Cotton için değil, diğer üretimde de bu geçerli. Türk üreticisi bu uygulamaya zaten çok yakın. Bizim üreticimiz dünyada bir numara. Şu an bu uygulamanın yapıldığı ülkelerde pamuk üretimi çok kötü durumdaydı, bu uygulama sonrasında daha iyi duruma geldi. Ama Türk üreticisi neden kendi pamuğundan Better Cotton üreterek satmasın? Daha da önemlisi, bu pamuğu üreten çiftçi için nasıl bir teşvik olacak? Senin pamuğun tercih sebebi olacak denmesi inandırıcı olmaz zaten kimsenin elinde pamuk kalmıyor. Teşvik edecek bir teşvik sistemi yapılmalı” dedi.